17 Aralık 2012 Pazartesi

bu ne şans!!

Şans mi şanssızlık mi bilemedim!!

Evde bi ton iş beni beklerken hiç hoş olmadı yani! Televizyonda 'parkta çıplak ayak' var..

Yinede herşeye rağmen oturup izliyorum!! Seviyorum bu filmi ne yapayım! Ama akşam maça kuzenler gelecek ya ev de beter onun için biraz huzursuz seyrediyorum!! Sevdiğim sahnelerden fotoğraflar videolar çekiyorum!! Hiç bitmesin istiyorum ama bitiyo!!

Salonun ortasına yığdığım koltuklardan kalkıp işimin başına dönüyorum! 4 saat sürüyo! Hızımı almışım, hiç yorulduğumu anlamadan 4 saat koltuk kanepe bırakmamışım evin içimde gezdirmediğim!

Gerçi işim bitince de anlamamıştım yorgun olduğumu!! Şimdi anlıyorum ama!! Bacaklarım ve kollarım iptal! Sırtımı söylemiyorum bile!! Koltuk kanepe neyse de sobayi ellemeseydim keşke... Ama değdi doğrusu! Uzun zamandır ev bu kadar sıcak olmamıştı. Sobanın sıcağı bi başka oluyo kemiklerim ısındı resmen!

Maçı seyretmek için hiç bi eksiğimiz yok. Sobanın üstünde ihlamur, kuzenler yanınızda... Yok yok bi eksik var! Kestane!! Kestaneyi unuttuk!!

Nostaljik 94 dakikanın ardından, galatasaraylı kuzenleri dövüp evlerine yolluyoruz!

Artık uyuyabilirim!! Ama soba salonu sıcacık yapmış! Biraz daha koltukta miskinlik yaptıktan sonra kaloriferin ısıtamadığı soğuk odadaki soğuk yatağa gidiyorum!!

Rüyamda, uyandığım gün pazarmış, ertesi günde pazarmış sonraki gün de.. Soba hep yanıyomuş, üstünde ihlamur tıkırdıyomuş.. Kocamla birlikte parkta çıplak ayak gezmişiz ayaklarımız üşümüş, sobaya yaklaşmışız..

Uyanıyorum ki rüyaymış.. Üstüm açılmış da ondan öyle soba falan görmüşüm.. Üstümü örtüp kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum..

Herşey çok mutlu ... 

Published with Blogger-droid v2.0.9

3 yorum: