27 Aralık 2012 Perşembe

belliydi zaten!!!

Gece anlamalıydım b.k gibi bi sabah olacağını!!

Resmen ölecem!

Yastıktan başımı kaldıramamamla başladı herşey! Böyle bi boyun tutulması yok! Sanki biri ensemden tutmuş sola bükmeyim boynumu diye sağa doğru bastırıyo başımı, ve o kadar sıkıyo ki beynime kan gitmediği için basım zonkluyo!!

Aksi gibi boğazım acıyo, burnum yanıyo!! Hastalanırsam kendimi dövecem!!

Güç bela giyinip çıktım evden ama inşallah sola dönmemi gerektirecek hiç bişey olmaz diye dua ediyorum!! Zira soluma bakmak için tüm vücut harekete geçiyo! Zaten enerjim yok!

En azından otobüste yer verecekler! Boynu bükük acıların çocuğuyum nasıl olsa! Durağa kadar gidebilsem ahh!!

Yer sıkıntısı yaşamadım otobüste!! Hemen sağ tarafa oturup başımı cama yasladim ki gören 'şuna bi guru ekmek verin' demesin! Öyle zavallı görünüyorum! Makyaj yok,ne bulduysam onu giymişim.. Bide yüzümde içe doğru ters pırtlamısım gibi bi ifade var eminim. (çünkü öyle hissediyorum). Her an kusabilirim!!

Uyur gezer-konuşur olduğumu biliyorum ama gece nereye gittim kiminle çene çaldım onu bilmiyorum! Ki bu boğaz kurulugu çene çalmakla olmaz!! Galiba uyur halde,ağzım açık koştum ben gece! Keza biriyle konuşmuş olsam karşıdaki vicdansız değil ya burda yat derdi!!

Dayanamıyacam daha fazla!! Sonra görüşürüz! Öptüm!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

24 Aralık 2012 Pazartesi

mutsuz pazar!!

Benim Rock Hudson'ım pazar günü şehir dışına gitti!!

O gidince canım hiç bişey yapmak istemedi.. Koltuğa uzandım,yanıma acil durumlarda lazım olacak herşeyi aldım (çikolata, kahve,acıkınca yemek için bi tabak makarna,kumandalar,telefon v.b)

Plan çok basit; koltukla aynı renk olana kadar uzandığım yerden kalkmadan tv izlemek! Tuvalete bile kalkmamak, dolayısıyla kahveyi içmemek!!

Pazar günleri televizyon da hiç bişey yokmuş ya!! Magazin programları ne kadar sıkıcı!

Kalk dedim kalk kalk!! Planın dışına çıkıyoruz!! Dvd aranacak!!

Onu aç, bunu kapat, bu film çok sinir, aman aksiyon gitmez şimdi'lerden sonra buluyorum istediğim şeyi!! 'PILLOW TALK'

Geri dönüp koltukla bütünleşiyorum!! Rock çok yakışıklı, Doris çok güzel, film eğlenceli ama bende tık yok.. Mutsuzum ben! Bi parça çikolata atıyorum ağzıma işe yarasın diye, ııh çiğnemiyorum bile canım istemiyo.. Kendi kendine erimesini bekliyorum!!

Bi kaç film daha izleyip anneme gidiyorum 9da. O saatte kapı çalınca anneler hemen açmaz kapıyı yağmurda dikilirsin kapının önünde, onu öğreniyorum..

Sonunda eve geliyorum. Yorganı salona taşıyıp tvyi açıyorum.. Güzel filmler var canım izlemek istemiyo, gözlerim yanıyo, sırtım ağrıyo, sanırsın taş taşıdım bütün gün, alt tarafı 4katı bi kere indim bi kere çıktım! Ama yoruldum gibi sanki!

Bi belgesel kanalı açıp sırtımı tvye dönünce anlıyorum! Ben rıdvanı özlemişim, bütün gün hiç görmedim onu...

Hemen ntv sporu açıyorum! Izlemiyorum ama olsun sesi geliyo kulağıma! Derken uyumuşum!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

22 Aralık 2012 Cumartesi

bence!!

Bence bu güzel yılbaşı arifesinde bütün kardeşler benekli kettle sahibi olmalı!!

Bu bence yeni yıla girerken çok önemli..

Mesela ben benekli ketılda kaynatılmis kahve içmezsem, yeni yıla girdiğimi anlamam :)

Bence en güzel hediye bu olur yılbaşında!!

Mesela bi arkadaşımın ablası ona yılbaşında benekli ketıl hediye etmemiş.. O da küsmüş yeni yıla girmemiş hala 2011de yaşıyo!!

Bence bütün benekli şeyler kardeşlerin olmalıdır.. Burda ablaların çıkarı sadece kardeşlerinin mutluluğudur!!

Uğurböceği de beneklidir! Demekki oda kardeşlerin olmalıdır...

Bence mesaj ulaşmıştır.. :)

Published with Blogger-droid v2.0.9

21 Aralık 2012 Cuma

12 saatlik uğraşıma rağmen hala videoyu yükleyebilmiş değilim :) deneme:32

Published with Blogger-droid v2.0.9

veee karşınızda.... KAZANAN....

23:59'u bangır bangır ntv spor eşliğinde bekliyorum!!!

En sonunda dayanamayıp 'senin uykun gelmiş kocam git yat' diyorum.

Ama kocam kendini de çekilişe katmam konusunda ısrarcı olduğu için yatmıyo!!

Diyelim ki ona çıktı! Ne yapacaksa :)

Neyse daha fazla uzatmıyorum çünkü çok uykum var 15 dakika içinde uyuyamazsam kendimi öldürmek zorunda kalacam gibi hissediyorum!

Kazanan; okuyan adlı blogger!! Bloğunun isminide bulup yazmak isterdim ama telefonumdan yatağın içinde yazdığımdan mütevellit üşendim!! Zira tek gözüm kapandı bile :)

Tebrik ederim en kısa zamanda iletişelim :)

Published with Blogger-droid v2.0.9

20 Aralık 2012 Perşembe

bugün çekiliyor!! bugün çekiliyor!!!

Bugün saat 23:59da çekiyorum!!

Katılım için son şans!!

Kazanan arkadaş kızlarımdan seçtiği birinin yanında yılbaşı süprizi olan bu elimin yapımı güzel rozetede sahip olacak!! (bide süpriz bi hediye daha var ) 

Katılmak için izleyici olup bloğunuzda paylaşın ve buraya yorum bırakın!!

:) çok kolay!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

17 Aralık 2012 Pazartesi

bu ne şans!!

Şans mi şanssızlık mi bilemedim!!

Evde bi ton iş beni beklerken hiç hoş olmadı yani! Televizyonda 'parkta çıplak ayak' var..

Yinede herşeye rağmen oturup izliyorum!! Seviyorum bu filmi ne yapayım! Ama akşam maça kuzenler gelecek ya ev de beter onun için biraz huzursuz seyrediyorum!! Sevdiğim sahnelerden fotoğraflar videolar çekiyorum!! Hiç bitmesin istiyorum ama bitiyo!!

Salonun ortasına yığdığım koltuklardan kalkıp işimin başına dönüyorum! 4 saat sürüyo! Hızımı almışım, hiç yorulduğumu anlamadan 4 saat koltuk kanepe bırakmamışım evin içimde gezdirmediğim!

Gerçi işim bitince de anlamamıştım yorgun olduğumu!! Şimdi anlıyorum ama!! Bacaklarım ve kollarım iptal! Sırtımı söylemiyorum bile!! Koltuk kanepe neyse de sobayi ellemeseydim keşke... Ama değdi doğrusu! Uzun zamandır ev bu kadar sıcak olmamıştı. Sobanın sıcağı bi başka oluyo kemiklerim ısındı resmen!

Maçı seyretmek için hiç bi eksiğimiz yok. Sobanın üstünde ihlamur, kuzenler yanınızda... Yok yok bi eksik var! Kestane!! Kestaneyi unuttuk!!

Nostaljik 94 dakikanın ardından, galatasaraylı kuzenleri dövüp evlerine yolluyoruz!

Artık uyuyabilirim!! Ama soba salonu sıcacık yapmış! Biraz daha koltukta miskinlik yaptıktan sonra kaloriferin ısıtamadığı soğuk odadaki soğuk yatağa gidiyorum!!

Rüyamda, uyandığım gün pazarmış, ertesi günde pazarmış sonraki gün de.. Soba hep yanıyomuş, üstünde ihlamur tıkırdıyomuş.. Kocamla birlikte parkta çıplak ayak gezmişiz ayaklarımız üşümüş, sobaya yaklaşmışız..

Uyanıyorum ki rüyaymış.. Üstüm açılmış da ondan öyle soba falan görmüşüm.. Üstümü örtüp kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum..

Herşey çok mutlu ... 

Published with Blogger-droid v2.0.9

14 Aralık 2012 Cuma

arabaya dantel :)

Bu nasıl bi soğuk!!

Kuş olsak hiç üşümezdik hep güneye giderdik!! Ya da hiç kışın yaşanmadığı bi yer olsa orda yaşasak!! Parmak arası terlik giyinsek!! ..... 

Bütün bunları kocam arabanın camındaki buzları eritmek için en yüksek kulenin en ucundaki mutfağına sıcak su almaya gittiğinde düşünüyorum.. Arabanın içindeyim manzara süper! Sanki ben soğuktan büzüşen zavallı bi fani değilim de bi denizkızı prensesiyim! Kara vicdanlı kötü cadı beni buzdan dantel bi kafesin içine tıkmış! Ama panik yok! ben manzaranın tadını çıkarırken, iyi kalpli, yakışıklı, güçlü denizoğlanı prensim beni kurtarmış olacak nasılsa!..

Kocamın gelişiyle gerçek dünyaya dönüyorum. Özümü, buz gibi arabanın sert koltuğundan, daha da soğuk olan dışarıya atıp kocama yardım ediyorum!

Hayat zor! Kışın daha zor!

Bu arada kocam,kocam dedikçe bi arkadaş kızar hep bana. 'şuna kocam deme, eşim de' diye.. Niyeyse kocam kelimesi bana hep telefonlarının üstüne dantel örten geçmiş zaman kadınlarının kullandığı bi kelime gibi gelir. Çok vintage!! Hoşuma gidiyo :)

Published with Blogger-droid v2.0.9

12 Aralık 2012 Çarşamba

düz maviler olmalı, uçsuz bucaksız!!

Çok bunaldım!! Bi gün daha koyu renk kabanlarının içindeki mutsuz insanları görürsem ölecekmişim gibi geliyo!! Yaz gelsin artık! Açık renk kıyafetlerimizi çıkaralım sandıktan.. Yeni terlikler, mayolar alalım. Deniz kenarına gidip denizle gökyüzünün birleştiği çizgiyi bulmaya çalışalım. Denizin dibinin keyfini çıkaralım!!
Kuma serilmiş havlumuza yayılıp gözümüze giren güneşi, pareomuzu yüzümüze kapatarak engellemeye çalışalım. Sıcak kumlardan serin sulara atladığımızda üşüyelim sadece, kışın sıcak yataktan çıkınca değil!!

Mağaza vitrinlerinin, televizyonun, insanların christmas temalı hallerinin aksine bugün uyandığımda, sıcacık yatağımdan evin buz gibi ortamına çıkmamak için direnirken, sanki dilime dolanmış bi şarkı gibi artık yaz gelsin diye mırıldandım durdum!

Sevmiyorum işte!! Sevmiyorum kışı! Yılbaşı gecelerini de sevmiyorum! Çok manasız geliyo! Diğer günlerden hiç bi farkı yok! Ertesi gün kutlamaya değecek hiç bişey olmuyo, kaldığı yerden devam ediyo günler. 8 temmuzdan ne farkı var 1ocağın?? Aynı işte!

Ben hiç 1ocakta uyanıp 20kilo daha zayıf, 10yaş daha genç, milyonlarca lira daha zengin birini görmedim mesela! Neyi kutluyoruz yani? Yeni bir yılı kutluyosak bunu 8 temmuzda da yapabiliriz o da yeni!

Şimdi noel neşesi içindeki insanlar kızacak ama gerçek bu! Yılın bu zamanlarının güzel olduğu tek bi yer var oda yabancı filmlerdeki çam ağaçlarının altı. Itiraf edelim ki hepimiz noel babanın çuvalının peşindeyiz!

Şimdi böyle düşünüyorum! Siz bana bakmayın ben ikizler burcuyum! Kendimle bile çatışırım! Yarın bi gün kar yağınca ilk ben klozet kapağını alıp salarım kendimi yokuştan aşağı. Tıpkı yazın denize daldığım gibi.

Published with Blogger-droid v2.0.9

11 Aralık 2012 Salı

pes!! devre arası!!

Benim gibi bi eş ve kuzen dostlar başına!! :) hiç sevmem kendimi övmeyi  (!)  ama bu gerçek. Hafta içi maçlar ki sadece türkiye ligi değil bilimum maçlar, rıdvan yorumları derken bi de başıma PES çıktı! Ee insan adapte oluyo ister istemez.. Geçen gün maç var akşama diye heyecan bile yapacak kadar benimsedim bu durumu!!

'Maçı izleyelim tamam, e hadi yorumu da izleyelim (kanal ayırımı yapmaksızın hepsini) o da tamam da arkadaş bu pes nerden çıktı ya!! Çok seviyosanız çıkın hali sahada oynayın!! Beni niye bağlıyosunuz?? ' demedim onlara! Efendi efendi gittim pire minnoşun yeni yıl hediyesi olan benekli fincanlarımla bol köpüklü kahve yaptım devre arasında içelim diye!!

Alışmak lazım bi yerde! Üzmemek lazım! Biliyorum ki bi gün eski filmleri 735. kez izlememe alışacak ve bana katılacak! Köpüklü kahvelerimiz eşliğinde seyredecez!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

7 Aralık 2012 Cuma

bir dost, bir post!!

Pencereden bakınca gördüğüm manzara o kadar çirkin ki bazen bakasim gelmiyo!! Sadece akşamları bütün çatılar karanlığın altında kalınca ve anıtkabir'in ışıkları heybetini kanıtlamak istercesine yanınca dışarı bakmak anlamlı oluyo!! Ama gündüzleri o kadar kirli ve neşesiz ki!!
Bu esin'in tasarısı salıncaktaki kuşları, belki renk katar umuduyla pencerenin önüne götürüp pis manzaranın önünde fotoğrafını çektim! Sonuç, çok da güzel oldu pek de güzel oldu!! Ama gel gör ki gerçek değiller! Ne olurdu sanki bu çatıların yerinde ağaçlar olsa, dallarına kuşlar konsa!! Olmuyo işte olmuyo!! Kuş sesleri olmadan olmuyo!! Bu bile canımın hiç bişey istememesine sebep!!

Bu postum bloğumun 'bir çekiliş bloğu'na benzediğini düşünen 'bir dost'a gelsin!!

Aklımda çok şey var ama uygulayacak şevk ve vakit yok ey dost!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

3 Aralık 2012 Pazartesi

yoktu ki!!

Eskiden şeker hamuru mu vardı sanki!! Fimo gibi bişey!! Ne istersen oluyo! Marifet kremşantiyle yapabilmekti o zamanlar!! O zamanlar dediğimde 2sene önce :) çok komik oluyo böyle 'eskiden' le başlayan cümle kullanmam!! Keza daha 27yim!
Geçen gün bi arkadaşımın annesi bana kızından dert yanarken; 'bu gençler hep böyle, geleceklerinden korkuyorum.' derken buldum kendimi! Gülüverdim! Îşin garipsenecek yanı teyze bunu hiç yadırgamadı! Ben onun yadırgamamasını o da benim durup durup gülmemi yadırgadı.

Şimdi böyleyim ama yaslanınca beyazlayan saçlarımı pembeye boyamıyacağımın garantisini veremem! Bende bişeyler hep ters gidiyo.. Işin eğlencesi orda

Published with Blogger-droid v2.0.9

2 Aralık 2012 Pazar

elmamdaki diş izi!!!

Bu elmayı ben dişledim!! Ademle havva ya özendim yedim elmayı!! Suç elmayı yemek değil bence!! Paylaşmadan yemek suç!! Her neyse konu elma değil zaten! Bu minik adem ve havva'lar benim eserim!! Artık yoklar çünkü! Yılbaşında, damarlarında kan yerine alkol sirkülasyonu olan arkadaşım kıçıyla duvarda asılı olan rafi devirdi!! Parçalandılar! Yapıştırmaya çalıştım olmadı bende kaldırdım çöpe attım! Yenisini de yapamıyorum çünkü hiç bişeyin aynısını bi daha yapamıyorum!! Taklit bişey de yapamıyorum! Yaptıklarım hayal gücümle sınırlı!!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

29 Kasım 2012 Perşembe

je ne regrette rien!!

7 eylül 2012. Saat 7:20. Koluna henüz 'jene regrette rien' yazdırmamış olan ablamı otobüsle ankaraya yolcu etmişiz! Yanımda tosun paşayla pire minnoş var!! Otogarın arkasındaki sahil barının masası burası! În cin top oynuyo!! Sabahın 7 si kim kalkacakta bara gelecek! Bizde gözümüzdeki çapağı bile kavlatmadan kalkmış gelmişiz! Ne işin var o saatte orda bıraktın ablayi git eve yat!! Yok ama azmettik biz buraya kadar gelmişken pırtı pazarını gezcez! Gezcez de pazar yok henüz ortada oturduk bekliyoruz! Manzara süper nasılsa!

Şimdi kışın ortasında nerden çıktı bu deniz manzarası demi?? Ne bileyim herkes yıl başı moduna girince içim kurtlandı heralde!! O manzaranın içinde olmak istedim yeniden!!

Yalnız manzarada bişey eksik!!  Rakı eksik, roka eksik, balık eksik.. Ben eksiğim orda ben!! Sabahın körü demeyip girecektim denize!! Vizörün arkasında değil kadrajda olacaktım! Çok pişmanım çok!! Çabuk yaz gelsin! Yüzmem lazım benim!!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

28 Kasım 2012 Çarşamba

konu açılmışken!!

Ben vosvosu çok severim!! Ama takıntı şeklinde!!
Trafikte gördüğüm zaman çılgın gibi el sallarım. Ama öyle ki sanırsın bu kol çıkacak arabanın arkasından gidecek! Bi gün biri inip bacım deli misin sapık misin diyecek! Gerçi kocam kızdığından beri yapmıyorum bunu! Neyse!!
Evde bir ton vosvos var (gerçeği de olur inşallah). Evlenirken çeyiz olarak ilk onlar gitti evime. Beni seven herkes bi vosvos aldı ev hediyesi olarak.. Işte bu resimdekini de teyzemin oğluşu yolda durdurup çekmiş!! Çok tatlı bi hayat!!
Hippi ruhu var bende ne yapayım! Onlar gibi yaşamıyorum belki ama hissediyorum!! Hippilerin savaşma, seviş felsefesini seviyorum! Kaportasında bile kalp olan bu minnoşları sevgi sembolü olarak görüyorum! Her ne kadar savaş arabası olarak imal edilmiş olsalar da onlar birer aşk böcüğü nazarımda!!
Yedek parça üretimi durduğu için mi yoksa insanların kolaya çabuk ulaşıp zoru kenara atması yüzünden mi bilmem ama artık sadece ton ton amcaların ,ki o da bir elin parmağını geçmez, kullandığı bu böcükler gittiğinden beri trafik çok stresli ve renksiz!! Bence geri gelmeliler! Hatta her koca aşkının sembolü olarak karısına bundan almalı!! ;)

Published with Blogger-droid v2.0.9

27 Kasım 2012 Salı

çok pişmanım!! yeniden evlenelim mi??

Düğünüm için 3 isteğim vardı! Pembe gelinlik,ağaçların altında dans,vosvosla ankara turu.. Ilk ikisi çok da güzel oldu pek de güzel oldu fakat vosvosla ankara turu hayal oldu! Üstelik kiralık vosvos bulamayınca arkadaşlarım yolda kendi halinde tos tos giden bir vosvosun önünü kesip bu hayalimden bahsetmişler. Amca da memnuniyetle demiş. (evet aynı film gibi.. Normalde amcanın, koltuğun altından çıkardığı levyeyle bizimkileri kovalamasi lazımdı). Gel gelelim düğün günü geldi çattı hala karar verilebilmiş değil.. Canım kocam nasıl sığacaksin o gelinlikle diyo, arkadaşım makyajın bozulur yaz günü klimasiz arabada diyo, kuaförüm tutturmuş saçın da saçın.. Iyi be tamam getirin şöyle konforlu ama ruhsuz, sıradan bi araba dedim... Sonuç; çok pişmanım!! Yeniden evlenelim mi kocacım?? :)

Published with Blogger-droid v2.0.9

24 Kasım 2012 Cumartesi

en sevdiğim köşe!!

Bu köşeyi çok seviyorum bu köşede oturup film izlemek çok güzel! Maç seyretmek çok kötü!! Sadece bu köşede değil evin hiç bir yerinde güzel değil maç seyretmek! Maçı da geçtim bari yorumlarını seyretmesek! Ona da eyvallah da bari maçın yorumunun tekrarını seyretmesek!! Çok dertliyim a dostlar!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

23 Kasım 2012 Cuma

elimin emeği, gözümün nuru!!


Bu şeker kızı, yeni yılda birisine mutluluk versin diye görevlendiriyorum!! Ama kime??
Bu kişi siz olmak isterseniz; kızımın fotoğrafını bloğunuzda paylaşın, linki tatlı mesajlarınızla birlikte bu postun altına yazın ha bide izleyicim olursanız tam olur :)
Published with Blogger-droid v2.0.9
Bu arada son gün 20 aralık!! Ha bide süpriz bi hediye daha var :)

21 Kasım 2012 Çarşamba

benek benek emek!!

Aldım,monteledim, kullandım ama beğenerek değil!! Bana yakışmayan bişey var bu taburede! Hemen el atmalıydim bu duruma! Boyadım beyaza!! Bu seferde beyazdan bunaldım yuvarlak etiketler yapıştırıp değişik renklere boyadım! Sözüm ona benekli yapacam! Uzun saatler uğraştım. Bi süre sonra bu beyhude çabama kayıtsız kalamayan kuzenim geldi yardıma! Dakikalar sonra sökülmüştü etiketler! Ancak yine hüsran... Etiketler boyayı çekmiş, belli belirsiz benekler kalmış,leke gibi! Hem bikere azmetmisim ben! Benekli olacak o! Oturdum tek tek ruj fırçasıyla boyadım o benekleri! (malzeme de yok yani)  çok da güzel oldu pek de güzel oldu fakat yine bişey eksik! Vernik! Malzemelerin hepsi ablamdan geldi, boyası verniği. Ama gel gör ki fırça yok! Bitecek bugün bu tabure! Ellerimize döktük verniği sıvadık tabureye! Işte şimdi çok da güzel oldu pek de güzel oldu!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

17 Kasım 2012 Cumartesi

esin'e süpriiiiiiiz!!

Umarım bloğumu takip etmiyodur!! Çünkü henüz eline ulaşmadı. Fikir cuma günü geç bi vakitte geldi aklıma! Ve pazar günü katılacağı bi aktivite için mutlaka cumartesi gününden vermem lazımdı bu sevimli rozeti. Sabahın köründe, ne kadar baskıcı varsa gezdim!! 'Deli mi ne' bakışlarına maruz kaldım! Buna rağmen bi sonuç elde edemedim! En sonunda kendim üretmeye karar verdim. Gittim bi düğme, bi bros iğnesi, desen çıktısı aldım! Sonuç: çok da güzel oldu, pek de güzel oldu!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

14 Kasım 2012 Çarşamba

nihayet!!!

Sonunda uzun zaman önce başladığım projeyi tamamladım. Çok da güzel oldu, pek de güzel oldu... Ama çok zor oldu parçaları birleştirmek ölüm oldu! Kesmeyi söylemiyorum bile!! O sülfile makası kör olmasaydı bu cücük kadar bi örtü değil bi salon takımı olacaktı!! Bide ben bu kadar tembel olmayaydim... Biraz daha az tembel olaydım 20 kilo daha zayıf olurdum.. Salatalık almaya üsendiğimden dolaptaki çiklotayı kaşıklayan (kaşıkladim çünkü ekmek de yoktu evde) bi insanım ben!!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

yüzükler..

Bu yüzüklere bayıldım en çok da mavi yapraklı olana!!! Neden bizim buralarda olmaz ki böyle güzel yüzükler .. Varsa da ben görmedim :(
Heryerde çakma kristal pandalar,artık kusma hissi veren mercan güller, su yolu mu ne sıra sıra parlak taşlar.. Eski gümüşler yok ustadim!! Kalmadı!!
Hayat bir kez daha benim için çok zor...

Not: bunlardan birini görürseniz bu konunun altına yorum bırakın...

Published with Blogger-droid v2.0.9

7 Kasım 2012 Çarşamba

bana kaderimin bir oyunu mu bu??

Ben, beni bildim bileli benekli şeyleri severim. Zaten ben özünde benekli bi insanım. Ben eskiden tiwity, betty boop, puca, kelebek,kuş,biskrem gibi şeyleri de severdim.. Ama ben sevdikten sonra herkes sevince ben bi soğuyorum.. Bi tiksinti geliyo bana.. Silvester'in arkasındayım, yesin tiksinç kuşu..

Tam böyle duygular içinde evden çıktım ve bu şahane gökyüzüyle karşılaştım.. Olamaz.. Gökyüzü bile benekli.. Hayır !! Hayır sevmek istiyorum benekliyi.. Benekli yavru benim olmalı!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

6 Kasım 2012 Salı

KIŞtt!!!

Hani bi parça çiğ köfteyi alıp sıkarsın avucunda, parmaklarının arasından pörç diye fırlar, avucunda azcık çiğ köfte, parmak aralarında da kırmızı izler kalır ya.. Bakarsın eline "demin lezzetli bi parça çiğ köfte vardı elimde, şimdi ise hiç bişey kalmadı, keşke hepsini yeseydim" der hüzünlenirsin ... Işte böyle duygular hissediyorum kışa girerken. Koca bi yaz geçti parmak aralarımdan, bronz izler bıraktı. Ama çok çabuk geçti, çok hızlı sıkmışım demek !!! Daha çok yüzseymisim, daha çok güneşlenseymisim, daha çok oje sürseymişim, daha çok dondurma yeseymişim.. Dondurma dedim de aklıma geldi; ben küçükken tüpteki çikolatayı da hızlıca sıkardım ağzıma.. Illa dövmem mi lazım yavaş sık şunu ebru yavaş!!!

Published with Blogger-droid v2.0.9

yaşasıın!!!

Sonunda başardım yani galiba başardım !!!  

Published with Blogger-droid v2.0.9

7 Haziran 2012 Perşembe

sonunda bişeyler üretmeye başladım bitmiş halini görmenizi isterim.. bende görmek isterdimde bu bitmez....

1 Haziran 2012 Cuma

evet.. hemen konuya giriyorum..

 evet hepsini ben yaptım.. birazını ağlaya ağlaya sattım. satmak istemediklerimi arkadaşlarıma hediye ettim böylece onları sık sık görebilicem  (odtü uçurtma şenliği)




uuh!! ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı.


aslında çok komik oluyo yazmak .. keşke bilgisayar konuşmaları anlayıp cevap verecek bişey olsaydı.. yapsaydık damla sakızlı kahvelerimizi karşılıklı höpürdetirken sohbet etseydik. o bu arada benim söylediklerimi hafızasına yazıp sonrada sessizce bloğumda yayınlasaydı ..  o zaman da dedikoducu kalleş mi olurdu acaba.. hayat benim için çok zor..